FIFA Dünya Klasmanı'nda 65.sıradaki yeriyle turnuvaya katılan takımlar arasında en düşük sıralamaya sahip takım olan Polonya'da, takıma büyük umutlarla gelen ancak hem Euro 2008'de 1 puan alınması hem de 2010 Dünya Kupası'na katılımın gerçekleştirilememesi nedeniyle Leo Benhaaker'in dönemi büyük hayalkırıklığına sebep olmuştu. Ev sahipliğinin edinilmesinden sonra Beenhakker'in yerine gelen Fransizcek Smuda döneminde, ilk olarak önceki başarısızlığın izlerini gidermek ve ülkeyi bu büyük organizasyon öncesinde daha inançlı kılabilmek adına yeni bir jenerasyon öncülüğünde büyük bir değişim süreci başladı. Öyle ki, ülkenin katıldığı son büyük turnuva olan Euro 2008 kadrosuyla bugünkü kadro arasında sadece 6 ortak oyuncu var. 63 yaşındaki teknik direktör kariyerinin büyük bölümünü Polonya'da geçirmiş ve en çok öne çıkan iki şampiyonluğunu da 90'ların sonlarında kazanmış bir isim. Smuda'nın Polonya'ya ultra olmasa da mücadele gücünü öne çıkaran ve hızlı hücumlara dayalı bir futbol oynatması bekleniyor. Sistemin kadroyu seçmesinden daha çok kadronun sistemi buna uydurduğunu da söyleyebiliriz.
Grup maçları oynamıyor oluşunu hazırlık maçlarıyla telafi eden Polonya'nın aldığı en çarpıcı sonuçlar, Arjantin'e karşı 2-1'lik galibiyet ve Almanya'yla 2-2 berabere kalınmasıydı. En düşük sıralamalı takım olsalar da, şüphesiz ki, turnuvaya gelen takımlar arasında en güçsüz takım değiller. Kendi evlerinde düzenledikleri turnuvada hedef elbette gruptan çıkılması şeklinde. Ordan ötede Almanya, Hollanda veya Portekiz'le karşılaşılacak olunması ise gerçekçi olmalarına neden oluyor, ancak bu takımın ihtiva ettiği sürpriz potansiyelini de göz ardı etmemek lazım.
Premier Lig'i yakından takip edenlerin bildiği üzere Wojciech Szczesny bu sezon Arsenal kalesinde harikalar yarattı. 22 yaşında olmasına rağmen kaleye geçtiği ilk andan beri istikrarlı bir çizgide kaldı ve bir engelle karşılaşmadığı sürece pozisyonunun en iyilerinden biri olacağının sinyallerini veriyor. Dortmund'lularla birlikte takımın kare asından biri Szczesny. Stoper ikilisi turnuvadaki pek çok takım gibi Polonya'nın da en zayıf olduğu bölge. Damien Perquis de Marcin Wasilewski de Avrupa'nın alt düzey takımlarında forma giyiyorlar, daha da fazlası Wasilewski zorunluluktan stoper oynayacak olsa da orjini sağ bek olan bir oyuncu. Sağ bekte bu takımın iddialı olabilmesini sağlayan üç Dortmund'ludan ilki olan Lukasz Piszczek var. Dortmund'a sağ açık olarak gelen ancak Jurgen Klopp'la çok kaliteli bir ofansif beke dönüşen Piszczek, Bundesliga'da yılın ilk 11'ine de seçilmeyi başardı. Orta sahanın ortasını iki ön liberoya; Dariusz Dudka ve Eugen Polanski'ye emanet etmesi bekleniyor Smuda'nın. Onların önündeki üçlünün en çok öne çıkan oyuncusu bir diğer Dortmund'lu olan Jakub "Kuba" Blaszczykowski. Müthiş sürati ve tekniğiyle bu seneki şampiyonlukta büyük rol oynayan oyunculardan biri olan Kuba, aynı zamanda takımın kaptanlığını yapıyor. Takımın ofansif karakterli ortasahalarından olan Ludovic Obraniak da devre arasında Bordeaux'ya transfer olduktan sonra iyi bir sezon geçirdi. Bu kadronun en çok öne çıkan oyuncusu ise Bundesliga'da bu sezon yılın futbolcusu seçilen Robert Lewandowski. Hızı ve bitiriciliğiyle öne çıkmasına rağmen, her türlü forvet gerekliliklerine de sahip olan Lewandowski, bu sezon ligi 22 gole tamamladı. Alex Ferguson'ın Shinji Kagawa, Mats Hummels ve onun için turnuva öncesi 50 milyon poundluk bir teklif sunduğu konuşuluyor. Takımların defansif anlamda sağlam, ofansif anlamda zayıf durduğu A Grubu'nda Lewandowski Polonya adına farklılığı sağlayan oyuncu olabilir.
XI (4-2-3-1): Wojciech Szczesny; Lukasz Piszczek, Damien Perquis, Marcin Wasilewski, Sebastien Boenisch; Dariusz Dudka, Eugen Polanski; Jakub Blaszczykowski, Ludovic Obraniak, Rafael Murawski/Rafael Wolski; Robert Lewandowski
Ev sahipliğinin getireceği itici güç, çok iyi bir kaleciye sahip olmaları ve Dortmund'lu üç yıldız Polonya'nın öne çıkan kozları. Ruslar bir iki adım önde, Çekler de geride görünüyor belki ancak bu gruptan herkesin çıkma şansı ciddi ölçüde var ve Polonyalılar bu şansı son ana kadar bırakmayacaklar.
Klasspor - Özhan Yüksel
Twitter